Körfez Ticaret Odası pandemi öncesi eğitimler ve seminerler vererek oda üyelerinin memnuniyetini kazanmaktaydı.
Ancak pandemi süreci başladıktan sonra oda yönetiminin içinde barındığı 1500 üye için hiçbir fedakarlıkta bulunmadığı ortaya çıktı.
Körfez Ticaret Odası, 1500 üyeye sahip bir Sivil Toplum Kuruluşu.
Başkanlığını ise Recep Öztürk yapmakta.
Korona sürecinde her yıl 1500 üyesinden tıkır tıkır aidatını toplayan Körfez Ticaret Odası acaba üyeleri için bu zorlu süreçte hiçbir fedakârlıkta bulundu mu?
İşte sorun burada…
Gazetemizi arayan, mail atan ismini vermek istemediğimiz KTO üyelerinin bir çoğunun çok isyankar olduğunu gördük.
Sebepleri ise şunlar?
Salgının ülkemize yayılması ile Mart ve Nisan ayı içerisinde KTO’nun maske ve dezenfekte sıkıntısı yaşanmasına rağmen, süreç başlamasından sonran hiçbir üyesine maske ve dezenfekte ürünü dağıtmaması.
KTO Yönetimi bunun tedbirini önceden alıp üyelerine dağıtması gerekiyordu.
Çünkü bu üyeler sorgusuz sualsiz aidatını ödüyor. KTO’dan bunu beklemeleri çok normal bir şey.
İkinci mesele ise KTO’nun bangır bangır duyurduğu üyelere ‘Nefes Kredisi’ projesi.
Körfez Ticaret Odası yönetimi gocunmasın ama kimseye doğru düzgün bir nefes aldırmadı.
TOBB’un Denizbank üzerinden sağladığı nefes kredisi için KTO’nun üyelerine sağladığı ekstra bir katkı olmadı.
Şimdiye kadar Körfez’de KTO üyelerinin yüzde 30’u bu krediden faydalanabildi.
Yüzde 70’i ise duruyor.
Peki neden duruyor?
Çünkü bu kredi mali durumu bozuk olan kişilere yaramıyor.
E o zaman ticaret odasının burada bangır bangır duyurup da sanki üyelere ayrı bir imkan sağlama görüntüsünün sebebi ne?
Üye bankaya gidiyor ve sicili biraz bozuk olsa dahi yine de ret görüyor.
Hal bu ki Halkbank sicili tamamen bozuk olan esnafa bile kredi imkanı tanıdı.
Ticaret odasının ‘Nefes kredisi’ adı altında ne yapmak istediğini kimse anlamadı?
Sicili düzgün adam zaten istediği zaman istediği bankadan kredi çekebiliyor.
Ticaret Odası'nın sicili temiz adamlara ‘Nefes Kredisi’ vermesinin buradaki anlamı ne o zaman?
Tamamen reklam kokan hareketler bunlar.
Üçüncü konu ise akaryakıt ile ilgili…
Birçok sektörün etkilendiği koronavirüs sürecinde akaryakıt sektörü de büyük darbe gördü.
Benzin istasyonu olan kişiler gerçekten zorlu bir süreçten geçmekte.
Çünkü sokağa çıkma yasağının olduğu dönemlerde benzin istasyonları büyük kayıplara uğramakta.
Çözüm olarak nöbetleşme süreci başlatıldı.
Yani bir ilçede bulunan benzin istasyonları sokağa çıkma yasağında nöbetleşe olarak faaliyet gösterecekti.
Nöbetçi benzin istasyonu kimseye fayda sağlamadı.
Nedeni ise; birincisi şu süreçte kooperatif ve nakliye şirketleri cari hesapla çalıştıkları için benzin istasyonlarının kapalı olması sebebiyle mağduriyet yaşadı.
Örneğin bir kooperatif veya nakliye şirketi anlaşmalı olduğu istasyondan mal alacağı zaman o istasyonun kapalı olduğu gün mecburen ya yakıt alamıyor ya da nöbetçi olan başka bir istasyondan nakit olarak yakıtını alabiliyor.
Bu da tüketime dayalı ürünlerin sevkiyatını yapmamaya ve ülke genelinde üretimin durmasına neden olmakta.
Peki Körfez Ticaret Odası Meclis Başkanı Güngör Ayhan bununla ilgili bir çözüm arayışına geçti mi?
Güngör Ayhan İPRAGAZ’ın müdürü ve KTO’da akaryakıttan sorumlu komisyon başkanı.
Güngör Ayhan’ın yapması gereken Körfez’deki akaryakıt istasyonu sahibi olan kişileri bir araya toplayıp sıkıntılarını sorması, çözüm noktasında ne yapması gerektiğini düşünmesi idi.
Ancak Ayhan şu süreçte büyük sıkıntı yaşayan istasyon sahipleriyle ile hiçbir toplantı yapma gereği bile duymadı.
Hadi Güngör Ayhan’ı anladık…
Kendisi maaşlı çalışan…
Her ay İPRAGAZ’dan tıkır tıkır maaşını alıyor…
Akaryakıt istasyonu sahiplerinin derdinden anlamaz!!!
Peki, akaryakıt istasyonu sahibi olan Körfez Ticaret Odası Başkanı Recep Öztürk bunu neden düşünmedi?
Bu da ayrı bir merak konusu?
Ayıca bu nöbetçi istasyon açılması hususunda da Körfez’de büyük bir sıkıntı var.
İstasyon sahipleri nöbetleşmenin adil olmadığını söylemekte.
Özellikle sokağa çıkma yasağında Yarımca ve Tütünçiftlik bölgesinde aynı dağıtım şirketinin bayiliğini yapan istasyon sahiplerine ayrıcalık yapıldığı yönünde bir söylenti var.
Her sokağa çıkma yasağında ne hikmettir bilinmez ama siyasi güçlerinden ötürü olsa gerek; iki istasyonun sürekli nöbetçi olduğu gözükmekte.
İstasyon sahipleri bu iki istasyonun bayram süresince nöbetçi olmamaları gerektiğini savunuyor.
Bakalım Körfez Kaymakamlığı bu konuda bir girişimde bulunacak mı?
Bu haberden sonra temennimiz; Körfez Ticaret Odası Yönetimi’nin üyelerinin menfaatleri doğrultusunda, en azından şu zorlu süreçte daha fazla fedakarlık göstermesidir.
Recep öztürk ve yönetiminin tek yaptığı bilgisayar üzerinden görüntülü konuşma yapıp SÖZDE ÇALIŞIYOR GİBİ GÖZÜKÜP üyelerine hiç bir fayda sağlamamasıdır.